Tokat merkeze bağlı özellikle Akyamaç ve Kemalpaşa köyü, kiraz ve şeftali meyvesi üretimiyle yurt genelinde önemli bir pazar oluşturuyor. Akyamaç ve Kemalpaşa köyünün yüzde 90'ı geçimini meyve üretiminden sağlarken, hasat döneminde köyde yaklaşık 2 bin kişi çalışıyor. Birçok meyvenin yetiştirildiği bölgede kiraz üretimi ilk sırada yer alıyor. Özellikle, '0900' adı verilen ve normallerine göre iki kat daha iri olan kiraz; Amerika, Rusya, Almanya ve Kuzey Irak olmak üzere toplan 11 ülkeye ihraç ediliyor. 2024 yılında toplam 5 milyon dolarlık kiraz ihracatı yapıldı. 2025 yılı Nisan ayında yaşanan zirai don ile Tokat’taki meyve bahçelerindeki kiraz ağaçlarında bir tane bile kiraz kalmadı.

‘GEÇEN YIL İHRACAT YAPTIK’

Tokat Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Emin Yılar, "Nisan ayında yaşadığımız don olayından dolayı Tokat meyvecisinin yüzde 100 zararı var. Yani ağaç üzerinde kiraz, şeftali, erik, badem, ceviz ürün sıfır yani bir tane bile ürün kalmadı. Bunlar sebze gibi değildir, yılda bir defa çiçeklenir. Çağla yapar ve onu eğer ki koruyamadıysan o seneki sezon komple gider. Ekstra tekrar meyve olma şansı imkansızdır. Bu sebepten şu anda Tokat'taki meyvecinin 1 gram meyve alma şansı yok. Bu sene 1 kuruşluk hasat yapamayacaklar. Bunları biz dile getirdik ama şu ana kadar bir teşvik anlamında hiçbir çiftçiye daha bugüne kadar bir yardım olayı oluşmadı. Bölgemiz için kiraz için çok çok önemli bir gelir kaynağı. Şöyle ki geçen sene yaklaşık 5 milyon dolar civarında bizim bu bölgemizden yaklaşık 10, 11 tane yurt dışı ülkesine ihracat yaptık ve köylü bu konuda biraz da bilinçlendi. Yapmış olduğu üretimi artık ihracata yönelik çeşitlerde, ürünlerde yapıyor. Ondan dolayı da her sene bir önceki seneye göre ihracatlık üründeki ürün kapasitemiz yükseliyor" dedi.

'DESTEK OLMAZSA, MEYVE SEBZEYİ DE YURT DIŞINDAN ALMAYA BAŞLARIZ'

Türkiye’de don olayının büyük boyutta yaşandığını belirten Yılar, "Yani meyveci Türkiye'de yaklaşık yüzde 80, yüzde 90 zararda. Çok net bilmemekle beraber, söyleyebilirim ki çok ciddi bir ekonomik boyutu var. Belki bu boyut depremdeki yıkım maliyeti, belki üzerinde olduğunu düşünüyorum. O kadar ciddi bir durum ama bunu hükümetimizin, devletimizin kesinlikle göz önüne alması lazım. Çünkü zaten girdi maliyetlerimiz çok yüksek. Devletimiz bir yön verip, teşvik anlamında, farklı şekilde ekonomik yardım anlamında, kredi anlamında destek olmazsa, korktuğumuz günler gelir, meyveyi sebzeyi de artık yurt dışından almaya başlarız" diye konuştu.

Yılar, geçmiş dönemlere değinerek, "Kendi bahçemden kiraz sezonunda arkadaşlarıma hediyelik kiraz gönderirdim. Bu sene hakkınızı helal edin yani kiraz yok ama bize de yok. Gerçekten de öyle, bizim sofrada da yok. Ben 54 yaşındayım bu seneye kadar ben böyle bir yıl yaşamadım. Yani benden daha büyük olan, yaşlı olan ağabeylerimiz, amcalarımız onlar da bahsediyorlar. Daha önce de don olayı yaşandı. Zararı ise yüzde 30 oldu, yüzde 40 oldu belki yüzde 50 oldu. Ama geriye kalan mahsul bizim kendi tüketimimize de, azından çoğundan pazara sunmaya da yetti. Bizim bölgemizde 20 bin ton kiraz olurdu ama bu sene 1 gram ürün maalesef yok" dedi. (DHA)

FOTOĞRAFLI