<p><strong>ANKARA - <a href="http://bha.net.tr">BHA </a></strong></p>

<p>Ekrana dokunuyorsunuz, ardı ardına akıyor yüzler…<br />

Sonsuza açılmış bir koridor sanki. Bir yüz takılıyor gözünüze, duruyorsunuz.<br />

Fotoğrafına biraz daha yaklaşıyorsunuz; sonra altına yazdıklarına bakıyorsunuz.<br />

“Acaba?” diyorsunuz içinizden.<br />

Ufak bir kıvılcım…<br />

Hemen ardından o meşhur hareket: Sağa kaydır.</p>

<p><img alt="Whatsapp Image 2025 11 17 At 10.22.38" class="detail-photo img-fluid" height="1600" src="https://bhanettr.teimg.com/bha-net-tr/uploads/2025/11/whatsapp-image-2025-11-17-at-102238.jpeg" width="1066" /></p>

<p>Beğenmediğinize?<br />

Onu da bir çırpıda sola…</p>

<p>İşin ilginci, siz sağa kaydırınca karşı taraf da öğreniyor. Eğer o da sizi beğenmişse, uygulama bir anda iki insanın arasında köprü oluveriyor. Teknolojinin hızına bakın siz…<br />

Bir zamanlar birine “Merhaba” diyebilmek için kırk dereden su getiren bizler, şimdi bir hareketle “Evet, olabiliriz” diyoruz.</p>

<p>Sonra ne oluyor?<br />

Sohbetler başlıyor.<br />

Gecenin bir vakti uzayıp giden mesajlar…<br />

Bir frekans tutuyor bazen; numaralar karşılıklı, aramalar, kahkahalar, heyecanlar…<br />

Ve bir gün, iş yüz yüze tanışmaya geliyor.</p>

<p>Peki ya sonra?<br />

İşte bütün mesele burada.</p>

<p>Çünkü insan kalbi, uygulamaların algoritmalarına benzemez.<br />

Bir hatayı “geri al” tuşu yoktur onda.<br />

Bir yanlışı sağa kaydırıp düzeltemezsiniz.<br />

Bu yüzden diyorum ki:</p>

<p>Sağa kaydırmadan önce iyi düşünmek lazım…</p>

<p>Her hikâyenin bir bedeli vardır; kimi mutluluk, kimi hüzün getirir.<br />

Ama her datanın, her fotoğrafın arkasında bir hayat, bir kalp, bir ihtimal olduğunu unutmamak gerekir.</p>

<p><img alt="Whatsapp Image 2025 11 17 At 10.22.39" class="detail-photo img-fluid" height="865" src="https://bhanettr.teimg.com/bha-net-tr/uploads/2025/11/whatsapp-image-2025-11-17-at-102239.jpeg" width="773" /></p>

<p>Bu oyunda da — evet, bir oyun ama aynı zamanda hayata tutulan bir ayna — bunu tüm açıklığıyla görüyoruz.<br />

Alper Angın’ın yazdığı bu eser, hepimizin cebinde taşıdığı “modern yalnızlık” halini, bir parmak hareketinin ardına gizlenen umut ve hüsranları, mizahla yoğrulmuş bir gerçeklikle sahneye taşıyor.</p>

<p>Zeynep Eronat’ın yönetimindeki oyunda;<br />

Erdem Ulusal ve Ayşen Gaye Makınız, sahnede o dijital dünyanın kıpırtılarını ete kemiğe büründürürken;<br />

sanat danışmanının akıllıca dokunuşları, Yılmaz Ertekin’in ses–ışık düzeni ve Nazlı Angın’ın tasarladığı afişle birlikte ortaya sıcak, samimi, bir o kadar da düşündürücü bir iş çıkmış.</p>

<p>Gülüyorsunuz…<br />

Ama içinizde bir yer, “Ben de bunu yaşadım” deyip hafifçe sızlıyor.<br />

İşte iyi tiyatro böyle bir şeydir: Hem eğlendirir hem yoklar insanı.</p>

<p>Biletler, Biletinial’da ve gişede.<br />

Benim tavsiyem, sağa kaydırmadan önce gidip bu oyunu bir görün.<br />

Belki de o geceden sonra sola kaydırdıklarınıza bile başka gözle bakarsınız.</p>

<p><img alt="Whatsapp Image 2025 11 17 At 10.22.41" class="detail-photo img-fluid" height="1200" src="https://bhanettr.teimg.com/bha-net-tr/uploads/2025/11/whatsapp-image-2025-11-17-at-102241.jpeg" width="1600" /></p>